Sıkça Sorulan Sorular

Elbette yapabilirsiniz. Sitemizin anasayfasının en altında ya da SSS (Sıkça Sorulan Sorular) sayfamızın sağında yer alan “Ödeme Sayfası” butonuna tıklayarak yönlendirilen aracı kurum sayfasından kredi kartınız ile taksitli ya da tek çekim olarak ödeme yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra büromuzdan isteyeceğiniz IBAN bilgisi ile havale ya da EFT yöntemlerini kullanarak da ödeme yapabilirsiniz.

E-posta, telefon veya internet üzerinden görüntülü  ya da sesli olarak danışmanlık alabilirsiniz. Fakat Avukatlık Kanunu ve Meslek Etiği uyarınca danışmanlık ücrete tabi olduğundan, sözleşmeli müvekkillerimiz dışındaki kişilerin bu danışma için belirtilecek ücreti ödemesi gerekmektedir.

Evet, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yer alan her adliyedeki dava ya da icra dosyasını, gerek bizzat gerek çözüm ortaklarımız ile takip edebilmekteyiz.

Konusuna göre uzman avukatı bulmak için görüşmeye gittiğinizde avukatın tecrübeleri ve bilgi birikimini öğrenebilir ve danışmanlığından yararlanabilirsiniz. Uzman avukatlık dava çeşitliliği ve başarısı ile doğru orantılı bir şekilde ilerlemektedir. Avukatınızla gerçekleştireceğiniz görüşmede karşılıklı olarak güven ilişkisinin kurulabilmesi için aklınıza takılan tüm soruları sorunuz.

Dava açılabilmesi veya takip yapılabilmesi için hukuki destek almak isteyen kişinin avukatlara vekaletname vermesi gerekir. Yurtiçinde yaşayan vatandaşlarımız için vekaletname çıkartma yetkisi noterlere verilmiştir. Yurtdışında yaşayanlar ise noter veya konsolosluklardan vekaletname çıkarabilirler. Dava çeşidine göre de çıkarılacak vekaletname türü değişmektedir. Örneğin boşanma davası için resimli boşanma vekaletnamesi verilmesi gerekir. Ayrıca bu vekaletnamenin verilmesi için kişinin yanında pasaport veya nüfus cüzdanı ve 2 adet resim bulundurması gerekir. Diğer davalar için çıkarılacak vekaletname; ahz-u kabz yetkisi içeren genel dava vekaletnamesidir. Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinde gayri-menkulünüz için yapılacak işlemlerde ise gayri-menkul bilgilerinizi içeren vekaletname çıkarmanız gerekmektedir. Vekaletname bilgilerimize iletişim bilgilerimizden bize ulaşarak öğrenebilirsiniz.

Hakkınızı mahkeme önünde savunmak ve kazanabilmek amacıyla konuya uygun ve net bir talep sonucunu içerir dava dilekçenizi delillerinizle birlikte mahkemeye sunmanız gerekmektedir. Dilekçenizi mahkemeye sunarken kanunun aradığı koşullara uygun olarak dilekçenin düzenlenmiş olmasını ve mahkemenin belirlediği harç ve masrafların da yatırılmasını gerektiği unutulmamalıdır. Bu kapsamda herhangi bir hak kaybına uğranmaması amacıyla alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınmasını önermekteyiz.

Hakkınızda dava açıldığını e-devlet yahut UYAP Vatandaş Portal sistemi üzerinden öğrenebilirsiniz. Yine ikamet adresinize gelecek mahkeme tebligatı ile de hakkınızda dava açıldığını öğrenmiş olursunuz. Tebligatın tarafınıza tebliğinden itibaren dava konusu alanında uzman bir avukatla görüşmenizi ve hukuki yardım almanızı hak ve süre kaybına uğramamanız için önemle tavsiye ederiz.

Dava sonuçlandıktan sonra, mahkeme kararı neticesindeki haklılık durumunuza göre dava açılırken yatırmış olduğunuz harç ve masrafların paylaşımı yapılmaktadır. Davanızın tam kabulü halinde yatırmış olduğunuz mahkeme masraflarının tamamını karşı taraftan talep etme hakkınız bulunmaktadır.

Tanıklık ücreti yargılamada tanıklık yapan kişilere, mahkemede tanıklık yapması nedeniyle kaybetmiş olduğu zamanla orantılı olarak o sene için belirlenen tarifedeki bedel üzerinden ödenen ücrettir. Tanıklık ücretini isteyip istemediğiniz konusunda hakimin soracağı soruya istiyorum şeklinde cevap vermeniz hâlinde duruşma akabinde mahkeme kalemine ibraz edeceğiniz nüfus cüzdanınız ile tahsil edebilirsiniz.

Tanık olarak çağrıldığınız mahkemenin ilk duruşmasına gitmediğiniz takdirde mahkeme tarafından hakkınızda zorla getirme kararı çıkartılabilir. Bu takdirde kolluk kuvvetleri tarafından bir sonraki duruşmaya katılımınız sağlanacaktır.

Kiranın tahliye edilmesini ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan tahliye sebeplerinin varlığı aranmalıdır. Kiracının tahliyesi ancak kanundaki sebeplerden birinin varlığı halinde söz konusu olabilmektedir. Sebep olmaksızın kiracının mahkeme kanalı ile tahliye edilmesi mümkün değildir. Bu kapsamda kiracınız kirasını ödemiyorsa ya da kiralananın kullanımı konusunda sorun var ise, konut ya da iş yeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın boşaltılması gerekiyorsa ve 6098 sayılı Kanun’da yer alan diğer sebeplerin varlığı halinde kiracının tahliye edilmesi mümkün olacaktır. Ancak kanun kiracının tahliye edilmesinde mahkeme öncesi ve mahkeme sürecinde katı şartlar arandığı için tahliye konusunda alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınmasını önermekteyiz.

Kira borcunun bir kira dönemi içerisinde ödenmemiş olması halinde kiracının temerrüdü oluşmaktadır ve temerrüde düşen kiracıya kirasını ödemesi gerektiği, aksi takdirde tahliye edileceğine ilişkin bir ihtarname gönderilmektedir. İhtarnamenin 6098 sayılı kanunun aradığı koşulları taşıması ve kanunda belirtilen hak düşürücü sürenin belirtilmiş olması zaruridir. Kiracıya verilen bu süre içerisinde kira bedelinin ödenmemesi halinde kiraya verenin dava açarak kiracısını tahliye ettirmesi mümkündür. Kiracının bu süre içerisinde kirasını ödemesi halinde ise kiraya veren bir dönem içerisinde iki kez kira bedelinin ödenmesinde gecikmeye düşülmesini konu olan iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davasının koşullarının oluşmasını beklemelidir. Bu koşulların oluşmasını müteakip iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davasını açarak diğer koşulların da oluşması halinde kiracısını tahliye ettirebilecektir. İlgili konuda alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınmasını önermekteyiz.

Nafaka 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu gereğince boşanma davasının görüldüğü sırada muhtaç duruma düşen ve boşanma davasının sonrasında da ihtiyaç durumu devam eden tarafa hakim belli bir miktar nafakanın ödenmesine karar verebilmektedir. Bu noktada nafaka talep edenin ya da nafakayı ödeyecek kişinin kadın ya da erkek olması önem arz etmemektedir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu bu noktada aile bağlarını üstün tutmuş ve saklı paylı mirasçıların saklı payları haricinde murisin terekesi üzerinde tasarruf edebilmesine imkân sağlamıştır. Bu nedenle saklı paylı miracılar saklı paylarını aldıktan sonra kalan miras payı üzerinde murisin dilediği gibi tasarruf hakkı bulunmaktadır. Saklı paylı mirasçılar 4721 sayılı kanunda sayılmış olan eş, altsoy (çocuklar) ile anne ve babadır. Saklı paylı mirasçılarında kendi içerisinde hak sıralaması bulunmakta olup, mirastan kaynaklı hakkınızı alamadığınız düşünüyorsanız herhangi bir hak ve süre kaybına uğramamak için alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınmasını önermekteyiz.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ceza mahkemelerindeki yargılama sonucunda yetişkinler için 2 yıl veya daha az, suça sürüklenen çocuklar için de 3 yıl ve daha az süreli hapis cezası ya da adli para cezası alınması halinde sanığın kabul etmesi halinde mahkemenin kurmuş olduğu hükümdür. Sanık hükmün açıklanmasını geri bırakılmasını kabul etmezse mahkeme tarafından bu karar verilmemektedir. Sanığın hükmün açıklanmasını kabul etmesi halinde ise kararın kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içerisinde sanık kasten yeni bir suç işlemediği takdirde ilgili suçtan olayı almış olduğu HAGB cezası sicilinde görünmeyecektir. Bu süreç içerisinde ise sanık hakkında verilen HAGB kararı, özel olarak tutulan HAGB sicilinde bulunacaktır. Sanık 5 yıl içerisinde kasen yeni bir suç işlediği takdirde ise hem yeni işlediği suçtan dolayı ceza alacak hem de önceki HAGB’si açılarak cezaya dönüştürülecektir.

Usulüne uygun bir şekilde başlatılmış olan icra takibine süresi içerisinde itiraz edilmemesi hâlinde icra takibi kesinleşir ve aleyhinize haciz işlemleri başlatılabilir. Bazı durumlarda tebligat kişi evde olmadığı için muhtara da bırakılabilmektedir. Bu durumda muhtara tebligatın gerekli koşulların varlığı halinde geçerli olduğunu ve kişinin muhtardan tebligatı aldığı tarihin değil, posta görevlisinin evrakı muhtara bıraktığı tarihin tebliğ tarihi olduğunun bilinmesi büyük önem arz etmektedir. Olumsuz bir durumla karşılaşmamak için ödeme emri ya da icra emrini tebliğ alır almaz alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınmasını önermekteyiz.

Avukatlık ücret sözleşmesi, avukatınızla anlaşmış olduğunuz dava konusu işin yapımı ve ücretinin yazılı bir metne aktarılması ve iki tarafın da hakkının korunması amacıyla önem arz etmektedir. Bu nedenle hukuki yardımından faydalanacağınız avukatınızla ilgili davanız nezdinde avukatlık ücret sözleşmesini düzenlemenizin yararınıza olacağını düşünmekteyiz.

Hukuk sistemimizde bazı zorunlu avukatlık durumları hariç avukat tutmak zorunlu değildir. Yani davanızı kendiniz açıp, takip edebilirsiniz. Ancak sürecin detaylı ve teknik bilgi gerektirir. Bir konuda hakkınızı aramak için hukuk eğitimi almış ve o konuda daha önce hak aramış bir avukatın size yardımı son derece yüksek olacaktır. Avukatlık Kanunu’na göre hukuk bürosu açma zorunluluğu olan avukatlar toplumda; ceza avukatı, boşanma avukatı, icra avukatı, şeklinde nitelendirilseler de aslında bir avukat her davaya bakabilir. Buna herhangi bir engel yoktur. Fakat ihtiyacınız olan alanda tecrübeli ve uzman bir avukat her zaman tercih sebebidir.

Kanunda böyle bir düzenleme yoktur. Velayet düzenlenirken çocuğun yararı, her şeyin üstünde tutulur. Velayet konusunda çocuğun yaşı çok önemlidir. Yaşı küçük ise genellikle çocuk anneye verilir. Çünkü; çocuk anne bakımına muhtaçtır. Bunun istisnası, annenin çocuğa bakamayacak olması yahut haysiyetsiz hayat sürmesidir. Bu durumlardan biri mevcut ise küçük çocuğun velayeti de babaya verilebilir.

Kişisel ilişki kurulması, nafakasının ödenip ödenmemesine bağlı değildir. Bu kanuni bir haktır. Eş, nafakayı ödeyemese de çocukla görüşebilir. Zira burada korunan hak çocuğun da diğer ebeveyniyle görüşme hakkıdır.

Elbette hayır. Boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaati zarara uğrayan az kusurlu ya da kusursuz her eş cinsiyetine bakılmaksızın maddi tazminat davası açabilir. Bu nedenle kusursuz veya az kusurlu erkek de boşanma nedeniyle maddi tazminat isteyebilir.

Dava sayısının fazlalığı, hakim, savcı ve adliye personelinin yetersizliği ile adalet sistemimizdeki hantallık sebebiyle davalar kısa sürede sonuçlanmamaktadır. Davaların kısa zamanda sonuca ulaşabilmesi, usul ve esaslara tamamıyla hakim bir avukat ile çalışmakla oldukça ilgilidir. İşi davalarla ilgilenmek olan avukatlar tüm mesailerini davaları hızlandırmak ve kısa sürede olumlu sonuçlandırmak için çalışırlar. Vatandaşların günlük iş yoğunluğunda kendi davalarını takip etmeleri ve davalarını hızlandırmaları pek mümkün değildir. Her davanın kendisine özgü teknik detaylarının fazlalığı sebebiyle ancak işinde uzman ve tecrübeli bir avukat tarafından kısa sürede sonuçlandırılabilir. İmza Hukuk ve Danışmanlık Bürosu avukatları sizlere nitelikli avukatlık hizmetini en hızlı çözüm alabilecek şekilde sunmaktadırlar.

Dava masraflarını harç ve gider avansı masrafları oluşturmaktadır. Dava harçları her yıl Adalet Bakanlığı tarafından belirlenmektedir. Bazı davalarda nispi yani dava değerine göre harç yatırırken, bazı davalarda ise maktu yani dava değeri ne olursa olsun sabit harç yatırılmaktadır. Gider avansları ise davanızdaki taraf sayısı ve dayandığınız delillere göre değişiklik göstermektedir. Dava harç ve masrafları hakkında ayrıntılı bilgi almak için İmza Hukuk ve Danışmanlık Bürosu‘ndan randevu alıp büromuzda misafirimiz olabilirsiniz.

Avukatlık ücretimiz, İstanbul Barosu’nun her yıl belirlediği Tavsiye Niteliğinde Avukat – Vekil En Az Ücret Tarifesi’ne göre belirlenmektedir. Davaların ve işlemlerin niteliğine göre; bazı dava ve işlemlerin ücreti dava değerine göre değişir, bazı dava ve işlemlerin ücreti ise maktudur. Detaylı bilgi için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Görülmekte olan bir dava veya icra takibinde taraf teşkil etmeniz halinde; öncelikle her zaman dosyanızın bulunduğu mahkeme kalemine veya icra müdürlüğüne giderek dosya numaranızı görevli memura söyleyerek dosyanızı görmeniz ve inceleme yapmanız mümkündür. Gelişen teknoloji ve sistemlerle de E-Devlet üzerinden kayıt yaptırıp davalarınız ile ilgili her işlemde bilgilendirme mesajı alıp, yapılan işlemlerden anlık haberdar olabilirsiniz. Ancak fiili dosyanızı inceleyerek veya gelen mesajlardan dosyanız hakkında bazen tamamen doğru ve tam bilgiye sahip olamayabilirsiniz. Dava takibi; uzmanlık ve teknik bilgi gerektirir. İmza Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak, müvekkillerimizin adına takip ettiğimiz icra takibi ve dava dosyaları hakkında, periyodik aralıklarla rapor iletmekteyiz. Bunun yanı sıra müvekkillerimiz büromuzu arayarak dosyaları hakkında yetkili olan avukatları ile iletişime geçerek dosyaları hakkında bilgi istedikleri zaman edinebilirler.